Kripto para piyasalarında, BlackRock, Bitwise, Fidelity ve Grayscale gibi önemli varlık yöneticilerinin işlettiği küresel kripto yatırım ürünleri son bir haftada 1,17 milyar dolarlık net çıkış yaşadı. Piyasa verileri, 10 Ekim’de yaşanan likidite dalgalanması ve ABD’de Aralık ayına yönelik faiz indirimi belirsizliğinin yatırımcı duyarlılığını olumsuz etkilediğini gösteriyor.
ABD merkezli fonlar, haftalık işlem hacmi yüksek seviyelerde kalarak 1,22 milyar dolarlık net çıkışla öne çıktı. Perşembe günü kısa süreli bir toparlanma yaşansa da Cuma günü yeni çıkışlar başladı. Bölgeler arasındaki ayrışma devam ederken, İsviçre, Almanya ve Brezilya’daki kripto yatırım ürünleri sırasıyla 49,7 milyon dolar, 41,3 milyon dolar ve 12 milyon dolar net giriş aldı. Bu veriler, küresel piyasalardaki farklı yatırımcı eğilimlerini ortaya koyuyor.
Bitcoin tabanlı yatırım ürünleri geçen hafta 932 milyon dolarlık çıkışla liderliği sürdürdü. Kısa Bitcoin fonlarına ise 11,8 milyon dolarlık giriş oldu. ABD spot Bitcoin borsada işlem gören fonları tek başına 1,2 milyar dolarlık net çıkış gördü. BlackRock’un IBIT fonu, 581 milyon dolarlık çıkışla bu düşüşte öncü oldu.
Ethereum ürünleri de zorlu bir hafta geçirdi. Küresel bazda 438 milyon dolarlık net çıkış yaşanırken, ABD merkezli spot Ethereum fonlarından 507,7 milyon dolarlık çıkış gerçekleşti. BlackRock’un ETHA fonu yine başı çekerken, diğer bölgelerdeki fonlar kısmen dengeleme sağladı.
Solana yatırım ürünleri ise geçen hafta 118 milyon dolarlık ek giriş alarak son dokuz haftalık toplamını 2,1 milyar dolara taşıdı. Yeni lansmanı yapılan ABD ETF’lerinin güçlü talebi, bu artışın arkasındaki temel faktör oldu. HBAR ve Hyperliquid yatırım ürünleri de dikkat çekici girişler kaydetti. HBAR 26,8 milyon dolar, Hyperliquid ise 4,2 milyon dolarlık giriş aldı.
Kripto para piyasalarında yaşanan bu net çıkışlar, yatırımcıların belirsizlikler karşısında temkinli davrandığını gösteriyor. Önümüzdeki dönemde piyasalardaki dalgalanmaların ve belirsizliklerin devam etmesi durumunda, varlık yöneticileri ve yatırımcılar arasındaki risk iştahının daha da azalabileceği öngörülüyor.
