ABD-Çin arasındaki ticaret savaşları, bankacılık krizleri ve ekonomik belirsizlikler, dünyanın en zengin isimlerinin servetlerini koruma biçimlerini kökten değiştirdi. Fiziki altın külçeleri artık özel güvenlikli tesislerde saklanıyor ve bu yeni güvenlik üssü, İsveç’ten Singapur’a kayıyor.
Siyasi istikrarı, sıkı gizlilik yasaları ve yüksek güvenlik altyapısıyla Singapur, ultra zenginler için bir servet limanı hâline geldi. Daha önce paralarını İsveç bankalarında saklayan milyarderler, şimdi altınlarını bu Asya ülkesine taşıyor.
Singapur’un gözlerden uzak bir noktasında, oniks kaplamalı, altı katlı, havajanslanına yakın bir yapıda konumlanan “THE RESERVE”, ultra zenginlerin en değerli hazinelerine ev sahipliği yapıyor. Tesisin çelik kapıları ardında, yaklaşık 1,5 milyar dolarlık altın ve gümüş külçesinin saklandığı tahmin ediliyor.
“The Reserve” içinde üç kat yüksekliğinde binlerce kiralık kasa, bireysel kasa odaları ve büyük hacimli depolama alanları bulunuyor. Fiziksel güvenliğin yanı sıra, dijital gizlilik protokolleriyle de donatılmış olan bu yapı, adeta dijital çağın altın mahzeni.
Tesisin kurucusu Gregor Gregersen, yılbaşından bu yana altın ve gümüş talebinde %88’lik artış yaşandığını açıklıyor. Fiziki altına yatırım yapan zenginlerin amacı, fiyat riskine karşı kalkan oluşturmak.
Paralarını gözlerden uzak yerlerde tutmak isteyen yatırımcılar artık sadece bankacılığa değil, özel kasalı depolara da yöneliyor. Singapur gibi ülkelere olan bu akımın, ilerleyen dönemde daha da büyümesi bekleniyor.