Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nden (DMM) yapılan açıklamada, Türkiye ekonomisinin önemli bir dönemeçte olduğu vurgulandı. Rezervlerin rekor seviyede olduğu, enflasyonun düştüğü ve piyasaların güven tazelediği belirtildi. DMM tarafından yapılan yazılı açıklamada, Türkiye ekonomisinin uygulanan program sayesinde iç ve dış şoklara karşı dayanıklılığını kanıtladığı ifade edildi. Cumhuriyet tarihinin en yüksek rezerv seviyesine ulaşıldığı, enflasyonun 14 aydır aralıksız düştüğü ve borsanın rekor kırdığı vurgulandı. Merkez Bankası rezervlerindeki tarihi artışın, finansal istikrarın ve Türkiye ekonomisine duyulan güvenin en somut göstergesi olduğu belirtildi.
Ekonomi programının dikkat çekici sonuçlarından biri olarak brüt rezervlerdeki tarihi artış öne çıktı. 26 Mayıs 2023’te 98,5 milyar dolar olan brüt rezervler, 15 Ağustos 2025 itibarıyla 176,5 milyar dolara yükselerek rekor kırdı. Bu durum, Türkiye ekonomisine duyulan güvenin arttığının bir göstergesi olarak değerlendirildi. Programın etkisi borsalarda da kendini gösterdi. BIST-100 endeksi haziran başında 9 bin puan seviyesindeyken, 11 bin 340 puana yükselerek tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Faiz oranları da düşerken Türkiye’nin risk primi (CDS) borçlanma maliyetlerinde önemli bir iyileşme sağladı. Enflasyonun son 44 ayın en düşük seviyesine gerilediği belirtildi.
Son 2 yılda depreme yönelik yatırımlar için yaklaşık 3 trilyon TL harcandığı ve kamu maliyesinde disiplinin korunduğu vurgulandı. Faiz dışı harcamalarda milli gelire oranla yüzde 2,8 tasarruf sağlandığı belirtildi. Cari açıkta da tarihi bir iyileşme yaşandığı, 2025’in cari fazla ile kapatılması beklediği ifade edildi. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’nin performansını teyit ettiği ve kredi notunun yükseldiği belirtildi. Türkiye, program uygulayan ülkeler arasında en güçlü not artışını alan ülke konumuna geldi.
Ekonomi yönetiminin önümüzdeki dönemde ‘üçlü dönüşüm’ vizyonunu hayata geçirmeyi planladığı ifade edildi. Bu vizyon, sanayi, yeşil ve dijital dönüşümü kapsayarak Türkiye’yi küresel değer zincirlerinde üst sıralara taşımayı ve sürdürülebilir büyümeyi esas alan güçlü bir ekonomik yapı oluşturmayı hedefliyor.
