İsrail hükümeti, güvenlik harcamaları için bütçe artışını onayladı. İsrail Kanal 13 televizyonu tarafından yapılan haberde, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki aşırı sağcı hükümetin 2025 yılı bütçesini 755.9 milyar şekelden (yaklaşık 222 milyar dolar) 786.7 milyar şekle (yaklaşık 231 milyar dolar) çıkarmayı kabul ettiği belirtildi. Yıllık bütçedeki 9 milyar dolarlık artışın güvenlik harcamalarına ayrılacağı vurgulandı ve artışın Gazze’ye yönelik devam eden saldırılar ile İran ile yaşanan gerilime bağlandı. İsrail’in Gazze’deki saldırıları ve İran ile olan gerilim nedeniyle yıllık bütçe açığının yüzde 4.9’dan yüzde 5.2’ye yükselmesi bekleniyor.
İsrail ordusu, 19 Ocak’ta başlayan ateşkesin ardından 18 Mart sabahı Gazze Şeridi’ne yeniden şiddetli saldırılar düzenlemeye başladı. Gazze’deki saldırılarda 62,064 Filistinli hayatını kaybetti ve 156,573 kişi yaralandı. 18 Mart’tan itibaren ise 10,518 kişi öldü ve 44,532 kişi yaralandı. Gazze’de 27 Mayıs’tan bu yana İsrail-ABD güdümlü “Gazze İnsani Yardım Vakfı” tarafından insani yardım adı altında kurulan dağıtım bölgelerinde Filistinlilere yönelik sistematik saldırılar sonucu ölenlerin sayısı 1,996’ya yükseldi ve 14,898 kişi yaralandı. İsrail ordusu, işgali genişleterek Gazze Şeridi’ni kalıcı olarak işgal etme planını uygulamaya koymaya başladı ve Başbakan Binyamin Netanyahu, Gazze’nin tamamını işgal edeceklerini açıkladı.
Bu bütçe artışı ve Gazze’deki saldırılar uluslararası toplumda endişeye sebep olurken, İsrail hükümeti ise ulusal güvenliklerini korumak için bu adımları attığını savunuyor. İsrail’in komşuları ile yaşadığı gerilimler ve bölgedeki istikrarsızlık nedeniyle güvenlik harcamalarının artırılması gerektiği düşünülüyor. Ancak, bu durum uluslararası arenada eleştiri toplarken, özellikle Filistin halkı ve insan hakları örgütleri tarafından sert bir şekilde kınanıyor.
İsrail hükümeti, bütçe artışının ülkenin savunma kapasitesini güçlendirmek ve ulusal güvenliği sağlamak için gerekli olduğunu savunuyor. Ancak, bu artışın aynı zamanda bölgedeki gerilimleri artırabileceği ve barış sürecine zarar verebileceği endişeleri de bulunuyor. Uluslararası toplum, İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırılarını kınarken, barışçıl çözümler bulunması ve taraflar arasındaki diyaloğun güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.
İsrail’in bütçe artışıyla güvenlik harcamalarını artırması, bölgedeki gerilimleri tırmandırabilir ve barış sürecine zarar verebilir. Bu nedenle, uluslararası toplumun bu gelişmeleri yakından takip etmesi ve taraflar arasında barışçıl çözümler bulunması için çaba göstermesi gerekiyor. İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırılarına son verilmesi ve taraflar arasında diyalogun güçlendirilmesi, bölgedeki barış ve istikrarın sağlanması için önemli adımlar olacaktır.
