Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye ekonomisinin 2025’te dünya ekonomileri sıralamasında geçen seneye göre bir basamak yükselerek 16’ncı büyük ekonomi olmasının beklendiğini ifade etti. Yılmaz, “Satın Alma Gücü Paritesi cinsinden GSYH büyüklüğüne göre ise ülkemizin dünyanın en büyük 11’inci, Avrupa’nın en büyük 4’üncü ekonomisi konumunda yer alması öngörülmektedir” dedi.
Yılmaz, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin sunumunu gerçekleştirdi. 2026 yılı bütçesinin, AK Parti hükümetlerinin hazırladığı 24’üncü, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin 8’inci, Türkiye Yüzyılı hedefleri doğrultusundaki 3’üncü bütçe olduğunu belirten Yılmaz, Türkiye’nin ekonomik ve sosyal kazanımlarının temelinde, son 23 yıldır sağladıkları güçlü siyasi istikrar ve güvenin yer aldığını söyledi.
Vatandaş ve hizmet odaklı yaklaşımla hazırlanan 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin “istikrar ve refah” bütçesi olduğunu vurgulayan Yılmaz, bütçenin yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracatı destekleyerek kalıcı istikrarı, kapsayıcı kalkınmayı ve refahı toplumun tüm kesimlerine yaymayı hedeflediğini belirtti.
Yılmaz, yapılan bütçe teklifinde toplumun hiçbir kesiminin dışlanmadığını ve her vatandaşın büyümenin sağlayacağı imkanlardan adil biçimde yararlanmasının esas alındığını ifade etti. Ayrıca, fiziki altyapının güçlendirilmesi, beşeri sermayenin geliştirilmesi ve üretken kapasitenin artırılmasının bütçe teklifinin ana eksenini oluşturduğunu belirtti.
Yılmaz, Türkiye’nin afetlere dirençli hale getirme tutumunun bütçeye yansıtıldığını ve yeşil ve dijital ekonomiye geçiş sürecinde teknolojik dönüşümün hızlandırılması, gıda ve enerjide arz güvenliğinin artırılması gibi politika adımlarının bütçe planlamasında yer aldığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türkiye’nin küresel ekonomideki konumunu değerlendirirken, risk ve belirsizliklerin arttığına dikkat çekti. Yılmaz, küresel büyümenin 2025 yılında yüzde 3,2 olarak tahmin edildiğini ve küresel ekonomideki belirsizliklerin devam ettiğini söyledi.
Yılmaz’a göre, Türkiye ekonomisi istikrarlı büyümesini koruyarak küresel ekonomiden olumlu şekilde ayrışmış durumda. Türkiye’nin ekonomik büyüklüğünün arttığı ve kişi başına düşen milli gelirin yükseldiği belirtiliyor. Yılmaz, Türkiye’nin küresel rekabet gücünü artırmaya yönelik kararlılığını sürdürdüğünü ve hedeflenen büyüme performansının devam edeceğini ifade etti.