Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) tarafından verilen bir karara göre, H.K. ve S.K. adlı çocuklar, tesettürlü mayo giydikleri için Tekirdağ’daki bir tatil sitesinde bulunan havuza alınmadılar. Çocuklar, aileleriyle birlikte yaz tatillerini geçirmek üzere ziyaret ettikleri yazlıkta, güvenlik görevlileri tarafından havuz bölgesinden uzaklaştırıldılar.
Ailelerinin site yöneticileriyle görüşmesine rağmen çocukların havuza alınmaması kararının değişmediği öğrenildi. Bu durumu TİHEK’e bildiren aile, çocuklarının ayrımcılığa maruz kaldığını iddia ederek başvuruda bulundu. TİHEK’in değerlendirmesi sonucunda, site yönetimine din ve inanç temelli ayrımcılık yasağı ihlali nedeniyle 204 bin 285 lira idari para cezası verildi.
TİHEK’in kararında, Anayasa’nın herkesin eşit olduğunu ve her türlü ayrımcılığın yasaklandığını belirttiği vurgulandı. Kararda, site yönetiminin hukuki düzenlemelere aykırı hareket ettiği ve ayrımcılık yasağını ihlal ettiği ifade edildi. Tesettürlü mayo giyenlerin havuzdan yararlandırılmamasının doğrudan ayrımcılık olarak değerlendirildiği ve ayrımcılık yasağının ihlal edildiği belirtildi.
Bu olayda, başvuranların din ve inancı nedeniyle diğer kişilere kıyasla eşit bir şekilde hizmetten yararlanmasının engellendiği ve ayrımcılık yasağının ihlal edildiği sonucuna varıldı. TİHEK’in kararıyla, benzer durumların yaşanmasının önüne geçilmesi ve herkesin eşit haklara sahip olduğu vurgulandı.
Bu olay, Türkiye’de din ve inanç temelli ayrımcılığın önlenmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Herkesin eşit haklara ve hizmetlere erişim hakkına sahip olması, temel bir insan hakkıdır. Bu tür ayrımcılıkların önlenmesi için toplumun her kesiminde farkındalık oluşturulmalı ve eşitlik ilkesi her alanda uygulanmalıdır.
TİHEK’in aldığı karar, ayrımcılığa karşı mücadelede önemli bir adım olarak değerlendirilmelidir. Herkesin farklı inanç ve kültürlere saygı duyulması ve eşit haklara sahip olması, demokratik bir toplumun temel taşlarından biridir. Bu tür olayların tekrarlanmaması için gerekli önlemlerin alınması ve ayrımcılığın her türlüsünün önlenmesi gerekmektedir.
TİHEK’in aldığı kararın benzer durumların yaşanmasını engelleyeceği ve herkesin eşit haklara sahip olduğu ilkesini güçlendireceği düşünülmektedir. Bu tür ayrımcılıkların önlenmesi için toplumun her kesiminde bilinçlendirme çalışmalarının yapılması ve eşitlik ilkesinin her alanda uygulanması büyük önem taşımaktadır.