Sui doğrulayıcıları, merkeziyetsiz borsa Cetus’ta yaşanan güvenlik açığı saldırısı sonucu dondurulan 162 milyon dolarlık varlığın iadesine ilişkin yönetişim teklifini onayladı. Bu karar, mağdur olan kullanıcılar için önemli bir adım olarak nitelendirildi.
Sui Blockchain ağı üzerinde fajansliyet gösteren merkeziyetsiz borsa Cetus, 22 Mayıs tarihinde 220 milyon doların üzerinde dijital varlığın çalındığı bir saldırıya maruz kalmıştı. Ancak Sui doğrulayıcıları, hızla harekete geçerek fonların 162 milyon dolarlık kısmını dondurmayı başardı.
Resmi yönetişim sayfasına göre 29 Mayıs’ta gerçekleşen yönetişim oylamasında, Sui doğrulayıcıları kurtarma teklifini büyük çoğunlukla kabul etti. Oylama sonucunda teklif yüzde 90,9 lehte, yüzde 1,5 çekimser ve yüzde 7,2 katılımsız olarak kabul edildi.
Sui, 29 Mayıs tarihli bir duyuruda, “Bu sonuçla birlikte, etkilenen fonlar çoklu imzalı bir cüzdana taşınacak ve Cetus liderliğinde belirlenen plana göre kullanıcılara iade edilene kadar güvende tutulacak” açıklamasını yaptı.
Bu karar, kripto para topluluğunda doğrulayıcıların zincir üstü fonları dondurma yetkisi konusundaki tartışmaları da gündeme getirdi. Bazı merkeziyetsizlik savunucuları, doğrulayıcıların bu yetkiye sahip olmasını eleştirirken, diğerleri bu hızlı müdahalenin, artan saldırılara karşı kripto endüstrisinde alınan bir ileri adım olduğunu vurguladı.
Topluluk oylaması, Cetus’un hazinesinin kullanılmasını ve Sui Vakfı’ndan alınacak acil durum kredisini içeren geniş kapsamlı bir kurtarma planının bir parçasıydı.
Oylamanın sonuçlanmasının ardından Cetus, topluluğun hızlı destekleri için teşekkür ederek iyileştirme yol haritasını paylaştı. İlk olarak, Sui doğrulayıcıları dondurulan fonların Cetus’un çoklu imzalı cüzdanına transfer edilmesi için gerekli güncellemeyi yapacak. Daha sonra Cetus, acil durum kurtarma havuzu ve tam veri restorasyonu için kendi güncellemesini başlatabilecek.
Protokol, 29 Mayıs tarihli bir açıklamada, “Cetus, yaklaşık bir hafta içinde tam iyileşmesini ve yeniden başlamasını tamamlayacak” ifadesini kullandı ve “Özel bir tazminat sözleşmesi geliştirilmekte olup, kullanıma sunulmadan önce denetçi incelemesinden geçecektir” şeklinde devam etti.
Açıklamada ayrıca, protokolün tamamen yeniden başlatılmasının ardından, etkilenen havuzlardaki tüm likidite sağlayıcılarının kurtarılan likiditelerine yeniden erişim sağlayacağı ve kalan kayıpların “tazminat sözleşmesi aracılığıyla talep edilebileceği” belirtildi.
