Türkiye’nin kripto varlık ekosistemi hızla genişlemeye ve çeşitlenmeye devam ediyor. Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) güncel listelerine göre, kripto varlık hizmet sağlayıcıları için başvuran şirket sayısı 88’e ulaşırken, tasfiye sürecine giren kuruluş sayısı 17 olarak belirlendi. Geleneksel bankacılık kurumlarının da sektöre “saklama hizmeti” başvurularıyla adım atmaları, dijital varlık alanının Türkiye’deki geleceği için önemli bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor.
Türkiye’de kripto para ekosisteminde yaşanan tasfiyeler ve yeni katılımlar sektörü şekillendiriyor. SPK tarafından açıklanan güncel listelere göre, kripto varlık alanında fajansliyet göstermek üzere başvuran şirket sayısı 88’e yükselirken, sektörden çekilme kararı alan ve tasfiye sürecine giren kuruluş sayısı 17 olarak belirlendi. Bu veriler, Türkiye’nin dijital varlık ekosisteminin canlılığını koruduğunu gösteriyor.
Listede dikkat çeken isimler arasında yerli aktörler olan Binance TR (BN Teknoloji AŞ), CoinTR, BTCTurk Kripto (Eliptik Yazılım), Paribu gibi şirketler ile küresel platformlar arasında yer alan Bybit Türkiye (Narkasa Yazılım), OKX TR, MEXC ve KuCoin TR (Kuturk Bilişim) gibi şirketler bulunmaktadır. Ayrıca, geleneksel bankacılık kurumlarının kripto varlık alanına ilgi göstermeleri de listenin dikkat çeken noktalarından biridir. Akbank, Garanti BBVA, İş Bankası ve Yapı Kredi gibi bankalar, “saklama hizmeti” başvurularıyla listelerde kendilerine yer bulmuşlardır.
SPK’nın “Tasfiye Beyanında Bulunanlar Listesi”nde ise Coinbase Turkey, QNB Dijital Varlıklar, Finceptor, Birgate Teknoloji ve WooTR (KRNS Bilişim) gibi şirketler yer almaktadır. Uzmanlara göre, bu durum sektördeki rekabetin artması ve düzenleyici gerekliliklere uyum sağlama zorluklarıyla ilişkilendirilmektedir.
SPK, yayımladığı listelerin sadece bilgilendirme amacı taşıdığını ve yetkilendirme anlamına gelmediğini özellikle vurgulamıştır. 6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun Geçici 11. maddesi kapsamında oluşturulan bu listeler, şirketlerin yasal çerçeveye uyum süreçlerini göstermektedir.
Türkiye’deki kripto varlık ekosisteminin gelişimi, yerel girişimlerin ve küresel aktörlerin pazarı ilgiyle takip ettiğini göstermektedir. Sektörde yaşanan konsolidasyon süreci ve özellikle bankacılık kurumlarının dijital varlık alanındaki adımları, kripto varlıkların finansal sisteme entegrasyonunu hızlandırabilecek gelişmeler olarak değerlendirilmektedir.
Başvuru sürecindeki şirket sayısındaki artış, Türkiye’nin bölgesel bir kripto varlık merkezi olma potansiyelini desteklemekte, tasfiye sürecindeki kuruluşların varlığı ise sektörde sağlıklı bir “doğal eleme” mekanizmasının işlediğini göstermektedir. Müşteri varlıklarının güvenliği, siber güvenlik standartları ve şeffaf raporlama gibi düzenleyici kriterleri karşılayabilen şirketlerin uzun vadede pazarda kalıcılık sağlayabileceği öngörülmektedir.