ABD ile Çin arasında uzun süredir devam eden ticaret savaşlarında önemli bir dönemeç geride kaldı. Taraflar, Cenevre ve Londra’da yürütülen yoğun müzakerelerin ardından bir ticaret anlaşması imzalayarak geçici ateşkes ilan etti. ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’da düzenlediği basın toplantısında anlaşmayı kamuoyuna duyurdu. Açıklamasında, “Herkesle anlaşma yapmayacağız. Bazılarına sadece bir mektup gönderip ‘Çok teşekkür ederiz, ama yüzde 25, 35, hatta 45 vergi ödeyeceksiniz’ diyeceğiz,” ifadelerini kullandı.
Çin tarafı ise yaptığı resmi açıklamada, ihracat denetimi altındaki bazı ürünler için başvuruları değerlendirip onaylayacaklarını ve bu doğrultuda ABD’nin de Çin’e yönelik bazı ticari kısıtlamaları kaldırmayı taahhüt ettiğini bildirdi.
Gümrük Savaşlarında Geri Adım
ABD ile Çin arasındaki tarifeler savaşında zaman zaman tansiyon oldukça yükselmişti. ABD’nin Çin mallarına uyguladığı gümrük vergileri yüzde 145’e kadar çıkarken, Çin de ABD ürünlerine yüzde 125’e varan vergiler uygulamıştı. Ancak müzakerelerin başlamasıyla birlikte taraflar geçici bir uzlaşmaya giderek tarifeleri sırasıyla yüzde 30 ve yüzde 10 seviyelerine çekmişti. Şimdi ise bu görüşmeler somut bir anlaşmayla sonuçlandı. Anlaşmada Çin’in, ABD’ye nadir toprak elementleri tedarik etmesine dair hükümler bulunurken, ABD de Çin’e yönelik etan ihracatı üzerindeki kısıtlamaları kaldıracak.
Gözler Hindistan’da
ABD’nin ticaret gündeminde sıradaki ülke ise Hindistan. Başkan Trump, daha önce 185 ülkeyi kapsayan ek gümrük tarifelerini açıklamış ve bu hamle ciddi tartışmalar yaratmıştı. Taraflara 90 günlük müzakere süresi tanınmış, bu sürecin sonunda Çin ile anlaşma sağlanmıştı. Trump, Hindistan’la da benzer bir anlaşmaya yakın olduklarını belirterek, olumlu sinyaller verdi.
Avrupa Birliği’nden Yeşil Işık
Avrupa Birliği de ABD ile ticari ilişkilerde yeni bir sayfa açmaya istekli görünüyor. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, üye ülke liderlerine yaptığı bilgilendirmede, ABD ile bir ticaret anlaşması yapma konusunda kararlı olduklarını dile getirdi. Von der Leyen, “Uzlaşma sağlanamazsa buna da hazırlıklıyız,” ifadeleriyle sürecin zorluklarına dikkat çekti.