Kripto para sektörünün önde gelen şirketleri, Adalet Bakanlığı’nın yazılım geliştiricilerine yönelik yasal yorumlarına karşı bir araya gelerek tepkilerini dile getirdi. Coinbase ve Kraken gibi dev isimlerin de aralarında bulunduğu 34 firma, DOJ’un Tornado Cash geliştiricilerini suçlamak için kullandığı yasal çerçevenin sektöre ciddi tehdit oluşturduğunu ifade ediyor. Bu nedenle, grup acil bir şekilde Bakanlık ile Mali Suçları Uygulama Ağı arasındaki yorum farklılıklarının giderilmesi ve Kongre’nin harekete geçmesi çağrısında bulunuyor.
Kripto Endüstrisi, DOJ’un Tartışmalı Yasal Yorumuna Karşı Birleşti
Kripto sektöründen bir grup firma, Adalet Bakanlığı’nın (DOJ) Tornado Cash geliştiricilerine yönelik para transferi yasalarının yorumlanmasına itiraz etti. 26 Mart tarihli mektupta imzası bulunan 34 kripto şirketi ve savunucu grubu, Senato Bankacılık Komitesi ve diğer yasama organlarına bir çağrıda bulundu.
DeFi Eğitim Fonu öncülüğünde hazırlanan ve Kraken ile Coinbase gibi büyük şirketlerin de destek verdiği metinde, DOJ’un yasa yorumunun “eşi benzeri görülmemiş ve aşırı geniş” olduğu vurgulanıyor. Yazılım geliştiricilerinin para transferi lisansı olmadan fajansliyet göstermesini suç sayan bu yorumun, “temelde her Blockchain geliştiricisinin suçlu olarak kabul edilebileceği” anlamına geldiği belirtiliyor.
Kripto koalisyonu, Adalet Bakanlığı’nın bu pozisyonunu ilk olarak Ağustos 2023’te, Tornado Cash geliştiricileri Roman Storm ve Roman Semenov’a kara para aklama suçlamaları yönelttiğinde ortaya çıktığını belirtiyor. Storm, kefaletle serbest bırakıldı ve suçsuz olduğunu iddia ederken, Rus vatandaşı Semenov firari durumda bulunuyor.
Benzer bir yaklaşımla, DOJ aynı tavrı Samourai Wallet’ın kurucu ortakları Keonne Rodriguez ve William Lonergan Hill’e de sergiledi. Her iki isim de suçlamaları reddetti.
Mektupta dikkat çekilen bir diğer nokta, ABD Kanunu Başlık 31, Bölüm 5330’un kimlerin lisanslı olması gerektiğini tanımlarken, ABD Kanunu Başlık 18, Bölüm 1960’ın lisanssız fajansliyeti suç olarak belirlediği hususu oldu. Hazine’nin Mali Suçları Uygulama Ağı’nın 2019 tarihli kılavuzunda, “bir yazılım geliştiricisi müşteri fonları üzerinde hiçbir zaman mülkiyet veya kontrol elde etmezse, bu geliştiricinin ‘para aktarma işi’ yürütmediği” açıklaması yer almaktadır.
Sektör temsilcileri, DOJ’un bu konudaki tutumunun FinCEN’in rehberliğiyle çeliştiğine dikkat çekiyor. Mektupta, “iki ayrı ABD devlet kurumunun ‘para aktarımı’ konusunda birbiriyle çelişen yorumlara sahip olmasının, yasalara saygılı sektör katılımcıları ve yenilikçiler için belirsiz ve adil olmayan bir durum yarattığı” ifade ediliyor.
Kripto firmaları, DOJ’un bu yorumunun ele alınmaması durumunda, denetlenmeyen yazılım geliştiricilerinin cezai sorumlulukla karşı karşıya kalabileceği uyarısında bulunuyor. Mektupta, “Geliştiriciler arasında yaygınlaşan bu haklı endişenin, ABD’de bu teknolojilerin etkili bir şekilde geliştirilmesini sonlandırabileceği” belirtilmektedir.
Konuyla ilgili olarak, Ocak ayında kripto savunuculuk grubu Coin Center’ın üyesi Michael Lewellen, Başsavcı Merrick Garland’a dava açmıştı. Lewellen, gözaltında tutulmayan yazılımın serbest bırakılmasını talep etmiş ve DOJ’un para transferi yasalarını yorumlamasının Anayasa’nın izin verdiğinin ötesine genişletildiğini iddia etmişti.