Türkiye’deki yüksek kredi faiz oranları, şirketlerin finansman erişimini ve maliyetlerini zorlaştırmaya devam ediyor. Besfin CEO’su Ferda Besli, son dönemdeki ekonomik gelişmelerin etkisiyle reel sektörün finansmana erişiminin daha da zorlaştığını belirterek, kredi kullanımının “ihale yöntemi”ne dönüştüğünü ifade etti. Yüksek faiz oranları ve Merkez Bankası’nın (TCMB) sıkı para politikaları, şirketlerin kredilere ulaşımını kısıtlayarak maliyetlerin hızla arttığı bir ortam yarattı.
Besli, özellikle son yıllarda kredi faizlerinin hızlı bir şekilde yükseldiğine dikkat çekiyor. 2024 yılı itibariyle faiz oranlarının %58’e çıkarken, 2025’te %50-55 bandında seyrediyor. TCMB verilerine göre, son 20 yılda ortalama kredi faiz oranı %19,74 iken, en düşük oran 2011’de %8 civarındaydı.
Gerçek Kredi Maliyeti: Faiz ve Ek Masraflar
Yüksek faiz oranları ile birlikte, şirketler kredi alırken yalnızca faiz ödemekle kalmıyor; buna ek olarak bir dizi komisyon ve vergiyi de karşılamak zorunda kalıyor. Besli, örnek bir hesaplama ile kredi maliyetinin ne kadar arttığını detaylandırdı. Örneğin, %55 faizle 1 yıl vadeli, üç ayda bir faiz ödemeli bir kredinin şirkete gerçek maliyeti %73,7’ye kadar çıkıyor. Bu oran, kredi kullanımındaki diğer masrafların ve vergilerin etkisiyle artıyor.
- Limit Tahsis Komisyonu: %0,3875
- Kredi Kullandırım Komisyonu: %1,705
- BSMV: %0,0675
- Kredi Faizinin BSMV’si: %4,1
- Nominal ve Efektif Faiz Farkı: %12,42
Bu ek maliyetler, şirketlerin ödediği nominal faiz oranının çok üzerinde bir yük getiriyor. Faizin ödeme sıklığı arttıkça, şirketler daha fazla nakit çıkışıyla karşı karşıya kalıyor. Eğer kredi faizleri aylık ödenirse, bu durum kredi maliyetlerini daha da artırarak %78’e kadar çıkabiliyor.
Şirketler Yüksek Faiz Giderleriyle Nasıl Başa Çıkacak?
Yüksek faiz oranlarının şirketler üzerindeki baskısı, borç servisinde ciddi sorunlara yol açabilir. Bu durum, faiz karşılama oranı gibi finansal göstergelere yansıyacak. Eğer bir şirket faiz karşılama oranını 1’in altında buluyorsa, bu şirketin faizi ödeyecek kadar kar elde edemediğini gösterir. 2025’in ilk çeyrek verilerinde de bazı şirketlerin faiz karşılama oranı 1’in altında bulunuyor. Bu da şirketlerin borçlarını ödemede daha fazla zorlanacaklarını gösteriyor.
Şirketlere 5 Finansal Strateji
Besli, şirketlere bu zorlu dönemde finansal sürdürülebilirliklerini artırmak için bazı önerilerde bulunuyor:
- Sermaye Artışı: Şirketler daha az kredi kullanarak sermaye artırımı yapabilirler.
- Büyüme Planlarını Gözden Geçirme: Şirketler, her 100 TL’lik büyümenin işletme sermayesi ihtiyacını artırdığı gerçeğini dikkate alarak büyüme stratejilerini gözden geçirmelidir.
- Sermaye Verimliliği: Şirketler, kredi ve öz kaynak karışımını en verimli şekilde kullanarak daha fazla fon yaratmalıdır. Satış/kredi + öz kaynak oranının 4’ün üzerinde olması önerilmektedir.
- Yatırım Stratejisi: Yüksek faizlerle yeni yatırımlar yapılmamalıdır. Yatırım kararları, kredi bulamama durumu göz önünde bulundurularak alınmalıdır.
- Asset Cleaning (Varlık Temizliği): Şirketler, kullanmadıkları varlıkları satıp, likit fon yaratmaya odaklanmalıdır. Arsa, bina, yat, araç gibi fon yaratmaya katkısı olmayan varlıkların elden çıkarılması tavsiye edilmektedir.
Yüksek faiz oranları, şirketler için büyük bir maliyet kaynağı olmasına rağmen, doğru finansal stratejilerle bu zorluklar aşılabilir. Ancak, piyasa koşulları ve kredi arzındaki sınırlamalar, şirketlerin bu süreçte daha dikkatli olmalarını gerektiriyor.