Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Asya Kalkınma Bankası ile olan işbirliğini vurgulayarak, “Deprem bölgesine yönelik projeler başta olmak üzere, sürdürülebilir kalkınma hedeflerimiz doğrultusunda Asya Kalkınma Bankası ile güçlü bir ortaklık sürecini kararlılıkla sürdüreceğiz.” dedi. Yılmaz, Asya Kalkınma Bankası Başkanı Masato Kanda ve beraberindeki heyeti Ankara’da kabul etti. Görüşme sonrasında Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, işbirliğin kapsamının genişlediğini ve finansman olanaklarının güçlendiğini belirtti.
“Bölgesel üyelik statümüzün ardından, kalkınma projelerinde işbirliğimizin kapsamı genişliyor, finansman ve teknik işbirliği olanaklarımız güçleniyor. Bu çerçevede, Bankanın ülkemiz kamu ve özel sektör projelerine 2025 sonuna kadar 1 milyar dolar, 2026 ve 2027 yıllarında ise her yıl 3’er milyar dolar finansman sağlamayı planlaması işbirliğimizin stratejik boyut kazandığının somut bir göstergesidir. Deprem bölgesine yönelik projeler başta olmak üzere, sürdürülebilir kalkınma hedeflerimiz doğrultusunda Asya Kalkınma Bankası ile güçlü bir ortaklık sürecini kararlılıkla sürdüreceğiz. Sayın Kanda’ya ziyaretleri ve yapıcı işbirlikleri için teşekkür ediyorum.” şeklinde konuşan Yılmaz, işbirliğin stratejik önemine dikkat çekti.
Bu görüşmenin, iki kurum arasındaki işbirliğinin daha da güçlenerek devam edeceğinin bir göstergesi olduğunu belirten Yılmaz, Asya Kalkınma Bankası ile olan ortaklık sürecinin kararlılıkla sürdürüleceğini vurguladı. Yılmaz, Banka Başkanı Kanda’ya ziyaretleri ve yapıcı işbirlikleri için teşekkür ederken, gelecekteki projelerin başarılı bir şekilde hayata geçirilmesi için ellerinden gelen desteği sağlayacaklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın Asya Kalkınma Bankası ile yapılan görüşmeye dair açıklamaları, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda uluslararası kuruluşlarla işbirliğinin ne denli önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Bu tür işbirlikleri, ülke ekonomisinin güçlenmesine ve kalkınmasına önemli katkılar sağlamaktadır. Yılmaz’ın ifadeleri, Türkiye’nin uluslararası alanda etkin ve güçlü bir konuma sahip olma çabalarının bir yansıması olarak değerlendirilebilir.
