Konya’nın Ereğli ilçesinde, bir özel bankada çalışan kadın ve nişanlısının hesabına 34 milyon lira aktardığı ortaya çıktı ve bu durumun ardından hukuki süreç başlatıldı. Banka çalışanı kadın, nişanlısının kendisini bu olaya yönlendirdiğini iddia etti. Ereğli İlçe Emniyet Müdürlüğü, bankadaki hesaplardaki anormallikleri tespit ettikten sonra durumu yetkililere bildirdi. Yapılan incelemeler sonucunda banka çalışanı P.Y.’nin 2024 yılının Mart ve Haziran ayları arasında zimmetine para geçirdiği belirlendi.
Geçtiğimiz yıl Temmuz ayında şikayet üzerine banka çalışanı ve nişanlısı S.A. gözaltına alındı ve mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Konya Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmayı tamamlayarak banka çalışanı P.Y. ve nişanlısı S.A. hakkında ‘5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’na aykırılık suçundan 21’er yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açtı. İddianamede, P.Y.’nin nişanlısı S.A.’nın borçları nedeniyle kendisini bu suça sürüklediğini belirttiği ifadeler yer aldı.
P.Y., sorgusunda 49 farklı müşterinin hesabından işlem yaptığını itiraf etti. Bu işlemleri, kendi ve nişanlısının borçlarını ödemek ve vade dönüşümlerinde aldığı paraları yerine koymak amacıyla gerçekleştirdiğini söyledi. Ayrıca, tanıdığı 25 kişinin hesaplarına paraları aktardığını ve bu paraların bir kısmını farklı banka hesaplarına yatırdığını ifade etti. Ancak, 20 milyon 700 bin liralık kısmını kripto borsasında kaldıraçlı işlemler yaparak kaybettiğini belirtti. Geriye kalan 11 milyon 200 bin lirayı ise nişanlısına iletmek üzere 7 kişinin hesabına aktardığını ve bu paraların nişanlısının yönettiği bir firmanın sahibi olan H.D.’nin hesaplarına gönderildiğini açıkladı.
Bu olay, bankacılık sektöründe büyük yankı uyandırdı ve bankacılık kurallarına aykırı hareket edenlerin ciddi yaptırımlarla karşı karşıya kalabileceğini gösterdi. Banka çalışanları ve diğer finansal kurum çalışanları, bu tür suçlardan kaçınmak için daha fazla dikkatli olmalı ve yasalara uymalıdır. Ereğli’deki bu olay, bankacılık sektöründe güven ve şeffaflığın önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu tür suçların önlenmesi için kurumlar daha sıkı denetimler ve güvenlik önlemleri almalıdır. Aksi takdirde, benzer durumlarla karşılaşma riski her zaman mevcut olacaktır.