Altın, haftaya temkinli bir şekilde başladı. Donald Trump’ın başkanlık görevine başlamasının ardından yatırımcılar, geniş çaplı tarifeler, ticaret savaşları ve piyasa dalgalanmaları gibi belirsizlikleri göz önünde bulundurarak sınırlı kar satışlarına yöneldi. Ancak bu satışlar hızla alımlar tarafından karşılandı.
Yatırımcıların Trump’ın başkanlık döneminin, ekonomik ve ticari zorluklara yol açabileceği beklentisi altının fiyatlarını etkileyen faktörlerden biri oldu. Altın, geçen haftayı üçüncü haftalık kazancını kaybederek 2.695 dolar civarında işlem görmüştü ancak yeniden 2.700 dolar seviyesinin üzerine çıkmayı başardı. Yatırımcılar, düşük ABD enflasyonu nedeniyle Fed’in faiz oranlarını daha da düşürebileceği beklentisiyle altına olan talebin artmasını sağladı. Bu da altının yükselmesine destek oldu.
Yeni haftaya başlarken altın, 2.689 dolara kadar gerilese de hızlı bir şekilde toparlanarak tekrar 2.700 doların üzerine çıkmayı başardı. Yatırımcılar, Trump’ın politikaları hakkında endişeler taşıyor; özellikle göç politikaları ve artan jeopolitik gerginlikler altının güvenli liman talebini artırabilirken, ABD dolarının değer kazanmasına da yol açabiliyor. Geçtiğimiz yıl, merkez bankalarının altın alımları da önemli bir destek sağladı. Dünya Altın Konseyi’nin araştırmasına göre, merkez bankalarının %97’si altın rezervlerini artırmayı planlıyor.
Orta Doğu’da Gazze’deki ateşkes, altının jeopolitik kaygılarla beslenen yükselişine bir engel olabilir. Hamas’ın serbest bırakacağı üç kadın rehine karşılığında 90 Filistinli’nin serbest bırakılması, bu durumu biraz yatıştırabilir. Bu gelişme, altın için bir yükseliş nedeni daha kaybedilmesine yol açabilir.
