Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), altın ithalatına kota getiren yeni düzenlemesiyle ithalat kompozisyonunu önemli ölçüde değiştirdi. Bu adım, ülkenin cari açığını dengeleme amacını taşırken, altın ithalatında işlenmemiş altının oranını düşürürken, mücevherat ithalatı tarihi zirvelere ulaştı.
Mücevherat İthalatında Tarihi Artış
TCMB’nin altın ithalatına yönelik getirdiği kota uygulaması, özellikle mücevherat ithalatının artmasına yol açtı. Bu gelişme, Türkiye’nin altın ithalatındaki yapı değişikliğini ortaya koyuyor. İşlenmemiş altın ithalatı azalmış olsa da, mücevherat ithalatı tüketim malları kategorisinde önemli bir artış gösterdi. Bu değişiklik, aynı zamanda cari işlemler dengesini iyileştirme hedefi doğrultusunda yapılan bir düzenlemenin yansıması olarak değerlendiriliyor.
Küresel Altın Talebi ve Fiyatları Yükseliyor
Pandemi sonrası küresel ekonomik riskler ve jeopolitik belirsizlikler, altına olan talebi artırdı. Bu küresel talep artışı ve altının ons fiyatındaki yükseliş, Türkiye’de de etkisini gösterdi. Hanehalkının altına olan geleneksel ilgisi, işlenmemiş altın ithalatının artmasına neden olmuştu. Ancak TCMB’nin kotası ile bu eğilimde bir azalma gözlemleniyor.
Cari Açık Üzerindeki Etkiler Takip Ediliyor
TCMB’nin bu düzenleme ile cari açık üzerindeki etkileri sınırlamayı amaçladığı belirtiliyor. Ancak, mücevherat ithalatındaki artış, bu hedefin ithalat kompozisyonu üzerindeki etkilerini farklı bir yönüyle gözler önüne seriyor. Yeni kota uygulaması, altın piyasasında dengeleri değiştirirken, Türkiye’nin dış ticaret dengesi üzerinde uzun vadeli etkiler yaratması bekleniyor.
