Hazine ve Maliye Bakanlığı, 2024 yılına ait hesap dönemini kapsayan dev bir vergi taraması gerçekleştirdi. Vergi Denetim Kurulu (VDK) tarafından yürütülen çalışmalarda, 500 bin mükellef detaylı bir şekilde analiz edildi. Yapılan bu kapsamlı inceleme sonucunda, yaklaşık 2,9 trilyon liralık ticaret hacmine sahip 40 bin mükellef, “riskli” grup içinde değerlendirildi.
Bakan Mehmet Şimşek, vergiye gönüllü uyumun önemine vurgu yaparak dikkat çeken bir çağrıda bulundu:
“Tüm mükelleflerimizi, henüz Maliye kapınızı çalmadan gönüllü uyum sürecine davet ediyoruz. Riskli grupta yer alan ve ağır cezalara maruz kalmak istemeyenleri izaha bekliyoruz.”
Hedef: Gönüllü Uyum, Etkin Denetim
Bakanlık kaynaklarına göre, Risk Analiz Merkezi’nin yaptığı değerlendirmelerle birlikte hem klasik hem de ileri analiz yöntemleri kullanıldı. Bu çalışmalar, kayıt dışı ekonominin önüne geçilmesi ve vergi gelirlerinde adaletin sağlanması adına büyük önem taşıyor.
Risk düzeyine göre mükelleflere farklı denetim modelleri uygulanacak. Yüksek riskli gruplar kapsamlı saha incelemeleriyle karşı karşıya kalırken, daha düşük risk taşıyanlara izaha davet, sınırlı inceleme ya da gönüllü düzeltme fırsatları sunulacak.
Yeni Uygulama: Beyanname Gözetim Programı
Bu yıl ilk kez hayata geçirilen “Beyanname Gözetim Programı” da dikkat çekiyor. Bu sistemle, beyan öncesinde mükelleflerle iletişime geçilerek potansiyel riskler konusunda uyarılar yapılıyor. Böylece mükelleflerin daha dikkatli ve doğru beyanlar sunmaları amaçlanıyor.
Ayrıca, her risk grubuna özel müfettişler atanarak sahada daha etkin bir gözetim süreci başlatıldı. Denetim öncesinde mükelleflerle birebir iletişim kurularak, uyum süreci destekleniyor.
“Vergi Denetiminde Yeni Dönem”
Bakan Şimşek, kayıt dışılıkla mücadelenin hem sahada hem dijital ortamlarda sürdüğünü vurgulayarak şu açıklamalarda bulundu:
“Amacımız, hem teknolojiyi hem sahadaki tecrübeyi bir araya getirerek gönüllü uyumu artırmak. Yeni dönem vergi denetimleri; analiz, bilinçlendirme ve davet esasına dayanacak. Bu yaklaşımla hem kaynaklarımızı daha etkin kullanacağız hem de ekonomik düzeni daha sağlam bir temele oturtacağız.”
