Hacılar Meydanı Mahallesi’nde yaşayan 73 yaşındaki O.Ö., evine geç sajanstlerde geldiğinde çelik kasasının yerinde olmadığını fark etti ve durumu hemen polise bildirdi. Polisler, evin kapısının zorlanmadan anahtarla açıldığını tespit ettikten sonra, araştırmayı genişletmeye karar verdiler.
Amasya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekipleri, teknik takip sonucu evin anahtarını daha önceden almış olduğu belirlenen yaşlı adamın torununu şüpheli olarak işaret etti. Çelik kasanın 15 kilometre uzaklıktaki Belmebük Mahallesi’ne götürülüp spiralle kesilerek içindeki 2 milyon TL değerindeki altınların alındığı ortaya çıktı. Bu hırsızlık olayının sorumluları olarak torun E.D. (20), kocası K.D. (20) ve kocasının kardeşi G.D. (18) yakalanarak gözaltına alındı. Çelik kasa, atıldığı dere yatağında suyun içinden itfaiye erlerinin yardımıyla çıkarıldı.
Altınlar ve çelik kasa, hırsızlık mağduru yaşlı adama teslim edilirken, hırsızlık şüphelisi torun ifadesinin ardından serbest bırakıldı. K.D. ve kız kardeşi G.D. ise adliyeye sevk edildi. Damat K.D., basın mensuplarının “Dedenizin altın dolu kasasını neden çaldınız?” sorusuna cevap vermekten kaçındı.
Bu olay, Hacılar Meydanı Mahallesi’nde yaşanan ender görülen hırsızlık vakalarından biri olarak hafızalarda yerini aldı. İhlas Haber Ajansı tarafından yayınlanan bu haber, 3. Sayfa kategorisinde okuyucularla buluştu. Olayın detayları ve sorumluların yakalanması, emniyet güçlerinin hızlı ve etkili çalışmaları sayesinde mümkün olmuştur. Altınların sahibine geri teslim edilmesi, mağdurun yüzünü güldürmüş ve adaletin yerini bulmasını sağlamıştır.
Yaşlı adamın altın dolu çelik kasasının çalınması olayı, hem toplumda infial yaratmış hem de hırsızlıkla mücadele konusunda güvenlik güçlerinin ne kadar önemli bir rol üstlendiğini bir kez daha göstermiştir. Bu tür suçların önlenmesi ve suçluların adalet önünde hesap vermesi, ancak toplumun desteği ve polisin kararlı çalışmalarıyla mümkün olacaktır. Bu olay, hırsızlıkla mücadelede atılan adımların ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatmıştır.
